21 Haziran 2009 Pazar

Bölüm 5 - Evsiz

Mezuniyet töreninin bitmiş olmasının verdiği rahatlık artık İzmit'teki son günlerimin çok daha kolay geçmesini sağlıyordu. Şimdi sırada okuldan çıkışımı alıp, 5 yıldır kaldığım evimi boşaltmak vardı. Bütün bunları yaparken sanki okulum bitmemiş, yaz okulunda tekrar geri dönecekmişim gibi hissediyordum. Ancak ailem ilk geldikleri günden beri eşyalarımı yavaş yavaş da olsa toplamaya başlamıştı. Evimin, eşyalarımın azar azar azaldığını görmek, insanın içini burkuyordu.
Okuldan çıkışımı alıp eve döndüğümde, yanımda arkadaşım Mehmet vardı. Onu da İzmit'te, arkada bırakacaktım. Belki uzun zaman görüşemeyecektik. Herşeyimi paylaştığım, beni çok iyi anlayan, beraber şarkılar söylediğim dostumla ayrılıyorduk.
Bana zor günlerimde destek olan, beni düşünen, bana birçok konuda özellikle de nasıl giyinmem gerektiği konusunda yardımcı olan dostumun boşluğu hep içimde olacaktı. Birlikteki son günümüzü iyi değerlendirmek istiyordum. Beraber n'city'ye gittik. Diğer bir arkadaşımız Semih de bize katıldı ve çok güzel vakit geçirdik. Sohbetlerimizi, beraber gezmeyi, puanlama yapmayı çok özleyeceğim. Klasik bir laf, evet ama her güzel şey gibi, bu günler de elbet bitecekti. Her zaman bana bir telefon kadar yakın olsalar da, arkadaşlarımı hep arayacağım.
Beş sene önce babamla beraber İzmit'e gelip kiralık ev aradığımızda, ilk ve tek baktığımız evdi bu ev. O zamandan beri çok değişti tabi, ilk günlerimde ne televizyonum vardı ne de bilgisayarım. Sonraları o kadar alıştım ki. Zaman içinde evimin yeri bende çok farklı oldu. O evde yaşadıklarım, hani derler ya her köşesinde bir anım var diye, benim de aynen öyle oldu. Her odasında onlarca hatıram vardı. Duvardaki posterlerimi tek tek sökerken, içimden ağlamak geldi. Hele eşyaların taşınıp, İzmir'e döneceğimiz gün, evde tek bir parça eşya kalmadığında, eski odamda durup, duvarlara baktım. Bitmişti, gidiyordum. Kendimi çok kötü ve bunalmış hissettiğimde, bağırdığım duvarlar, bana cevap veremeseler de dertlerimi anlattığım posterler, arkadaşlarımla birçok şey paylaştığım odalarım artık yoktu. Orada neler yaşamış olursam olayım, artık kendime ait bir evim yoktu. Ailemin yanına mahkumdum artık.
İnsan düşününce, bu kadar alıştığı bir şeyden hemen kopamıyor. Yaşadığım tüm şeylerin benimle sonsuza dek kalacağını bilmek, içime bir nebze de olsa su serpiyordu. Ne olursa olsun anılarım hep benimle beraber olacaktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder