20 Haziran 2009 Cumartesi

Bölüm 4 - Sarı Sayfalar

Okulum açılmıştı artık. İzmit'teki öğrenci hayatım yine eskisi gibi, bazen sıkıcı, bazen yorucu bir şekilde devam ediyordu. Neyse ki O'nun yanıma geleceğini öğrendikten sonra yine tatlı bir telaş başladı bende. Hazırlıklar yapmış, O'nun tekrar evimdeki boşluğu doldurmasını bekliyordum. Nihayet geldi, bu sefer birkaç gün değil, daha uzun kalacaktı. İnternetten oynadığı, hatta beni de müdavimi yaptığı oyundan arkadaşı Ahmet, yanımıza gelicekti. O'nun yanında her ne kadar rahat davranamasak da, böyle heyecanlar da insana farklı geliyordu bazen. O'nu gizli gizli öpmek, elini birkaç saniyeliğine tutmak değişik bir duygu katmıştı her zaman ilişkimize.
O günlerde yeni yeni moda olan facebook çılgınlığına biz de sonunda katılmıştık. Gerçi o zamanlar ne kullanmayı biliyorduk ne de ne işe yaradığını. Güneşimi lekeleyen, vücudumu zincirleyen, elimi ayağımı tutmaz hale getiren durumlara facebook'un sebep olacağını bilseydim, bu işe hiç kalkışmazdım. Ama yine de, şu an anlıyorum ki, ben ne yaparsam yapıyım, O kafasında bir plan çizmişti ve uygulamaya geçirmek için sadece bir işaret bekliyordu. Zaten O hep kendi istediği gibi davranmıştı, O'nu deliler gibi sevmem, en önem verdiği şekilde davranmam artık O'nu etkilemiyor gibiydi.
İzmit'te işe girmek için en fazla çaba gösterdiği zaman olmuştu bu gelişi. O sıralarda daha inşaat halinde olan "n'city" adlı alışveriş merkezinin şantiyesine az gitmemiştik beraber. Daha sonraları arkadaşlarımla uğrak mekanım olacak olan n'city'yi her ziyaretimde, O'nunla beraber iş başvurusuna gittiğimiz anlar aklıma geliyor, içimden birşeyler kopuyordu sanki. Aldığımız tüm cevaplar olumsuzdu. Mezuniyet sonrası sektöründe deneyimsiz olduğu için hiçbir firma O'nu kabul etmiyordu. Kapı kapı dolaşıp iş aramamız bir işe yaramamıştı. Yine yanyana olamayacaktık, Antalya'ya dönmek zorunda kalacaktı. Geceleri yine film izliyor, beraber güzel vakit geçiriyorduk. Ancak her zamanki gibi yine gitme vakti gelmişti. Yalnız bu sefer ikimizin de bilmediği bir durum sözkonusuydu. Bu O'nun İzmit'e son gelişi olucaktı. Bir daha ne evimizi, ne İzmit'i, ne de n'city'nin bitmiş halini görmeye fırsatı olacaktı. Çaresizce istememe rağmen bir daha hiç yanıma gelemedi. İlişkimizin başladığı evimiz, O'nu bi daha hiç görmedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder