15 Eylül 2009 Salı

Bölüm 34 - Bunun Adı Ayrılık

Askerlik işlemleri bitmişti, artık haftalardır ertelediğim Antalya gezisine çıkabilirdim. Bu işlerle uğraşmaktan dolayı meşgul olan kafam, boş kaldığı anda tekrar karamsarlığa düşüyordu bazen. Bu süre zarfında O'nun Tarık'la beraber tatile gittiğini öğrendim. Bu durum içime öyle bir oturdu ki, o an nefret ettim O'ndan. 3,5 sene boyunca hep konuşurduk bu konuyu, hep planlar yapardık. Şimdi o planları başkasıyla gerçekleştirmiş olması gerçekten acı vericiydi.
Ama duyduklarım bu kadarla sınırlı değildi. O ve arkadaşları, hep beraber tatile gitmişlerdi. İşte ne olduysa bu tatil sırasında olmuştu. Yaptıkları, henüz yeni olan ilişkisine bile saygı duymadığını gösteriyordu. 3,5 senelik sevgilisini aldatan biri, sadece bikaç aydır tanıdığı sevgilisi neden aldatmasın ki? Sahte bir zemin üzerine kurulu bir ilişki daha su yüzüne çıkmıştı. Ama artık bu durum beni ilgilendirmediğinden, adaletin yerini bulmasını sağlamak bana düşmezdi. Sadece üzülüyordum. Benim tanıdığım O, böyle biri değildi. Neydi bu kadar çaresizce aradığı ki, insanları aldatmak, onlara yalan söylemek zorunda kalıyordu?
Bu olayları öğrendiğim anda, O'nunla konuşmak istedim. Sormak istedim neden böyle davrandığını. Yapamazdım. Bunun ne yeri, ne de zamanıydı. Üstelik bana neydi ki? Yine de dayanamayıp mesaj yazdım. Hatrını sordum. Ancak beklediğim gibi ne cevap geldi ne de başka birşey.
Antalya gezimden birkaç gün önce, Şule'lerin yazlığına gittik. Şule de Antalya'ya gideceğini, istersem beraber gidebileceğimizi söyledi. Tam bu sırada O'na attığım mesajın cevabı geldi. Tam 2 gün sonra. "İyiyim sağol sen nasılsın?" yazmıştı. O'na birşey söylemek istemiyordum artık. Tek isteğim bu yazdıklarımdan haberi olmasıydı. Okur veya okumaz bilmiyorum ama yine de O'na söylemek istedim. Çünkü büyük çoğunluğu O'nunla ilgili olan yazılardı. Aynen bu şekilde yazdım, "Okursan sevinirim." diye de ekledim. O günden bu zamana kadar O'nunla hiç görüşmedik. Ve bu durum da böyle gidecek sanıyorum.
Antalya'ya gideceğimiz gün gelip çatmıştı. Otobüse bindiğimde Şule de oradaydı. Antalya'da beraber birkaç saat geçirecektik. Yolculuğumuz sırasında ben de Antalya'ya indiğim zaman yapacağım görüşmeleri ayarlamaktaydım. Nihayet Antalya'ya indik ve Şule'nin eşyalarını otele bırakıp dışarı çıktık. Mete ve Bertanla buluşacaktık. Daha sonra Şule'nin İngiliz eşi de bize katılacaktı. Şule beni öğrendikten sonra başka bir gay olarak sadece O'nunla tanışmıştı. Bugünkü buluşmanın beni heyecanlandıran tarafı, Şule'nin yakın arkadaşlarımla da tanışacak olmasıydı.
Alışveriş merkezinde Mete ve Bertan bize katıldığında, Şule'yle muhabbetleri sıcak bir şekilde başladı. Daha sonra eşi de bize katıldı ve beraber yemek yedik. Antalya'daki ilk saatlerim çok güzel geçiyordu. Bertan'la beraber bindiğimiz rollercoaster uzun süredir eğlenmeyi nasıl unuttuğumu hatırlattı bana. Beraber birkaç saat geçirdikten sonra vedalaştık ve ben de teyzemin evinin yolunu tuttum.